Unit 1 Session 3

 0    107 flashcards    alicelik7
download mp3 print play test yourself
 
Question Answer
âdil, hakkaniyetli, kurallara uygun, dürüst. Solgun; açık renk saçlı, açık renkli. Fuar, eğlence alanı
start learning
fair
Tamam!, Pekâlâ!, Anlaşıldı!
start learning
fair enough
peri
start learning
fairy
peri masalı
start learning
fairy tale
müstakil, bağımsız, egemen
start learning
sovereign
hükümranlık, egemenlik, hâkimiyet
start learning
sovereignty
tartışılır biçimde
start learning
arguably
yaygın/hâkim olan; geçerli olan
start learning
prevalent
eş, örnek, kopya, maske, yineleme
start learning
replica
yanılgı, yanlış düşünce-inanış, safsata
start learning
fallacy
sıradışı, ender, müstesna, olağanüstü
start learning
exceptional
işgal etmek, doldurmak, yer kaplamak. Yaşamak, ikâmet etmek, oturmak. İşgal etmek, ele geçirmek
start learning
occupy
Barış görüşmeleri
start learning
peace talks
hız, ivme kazanmak, hızı artmak
start learning
gain/gather momentum
boşluk, mesafe, ara, açıklık, eksiklik, fark, ayrılık
start learning
gap
yaş farkı
start learning
age gap
giysi
start learning
garment
kesik kesik/derin derin hırlayarak nefes almak; soluğu/nefesi kesilmek
start learning
gasp
toplamak, bir araya getirmek, bilgi toplamak, anlamak
start learning
gather
alışkanlık, huy, cüppe, adet
start learning
habit
rahibe
start learning
nun
keşiş, rahip
start learning
monk
dolu yağmak, seslenmek, el kol sallayarak çağırmak, selamlamak
start learning
hail
halüsinasyon görmek, hayal görmek
start learning
hallucinate
kar fırtınası
start learning
blizzard
sepet, engellemek, sekteye uğratmak, güçleştirmek
start learning
hamper
handikap, engel, sakatlık, özür, kusur. Engellemek
start learning
handicap
mükemmel şekilde, en uygun biçimde, tam olarak
start learning
ideally
biçilmiş kaftan
start learning
ideally suited
münzevî, topluluktan kaçan kişi; içine kapanık kimse
start learning
recluse
belirlemek, tespit etmek; teşhis etmek, bir tutmak
start learning
identify
kimlik
start learning
identity
bilgisizlik, cehalet
start learning
ignorance
okunaksız el yazısı
start learning
illegible handwriting
aydınlatmak, ışıklandırmak. Açıklamak, aydınlatmak, ışık tutmak
start learning
illuminate
Hayal. Göz aldanması, yanılsama
start learning
illusion
Göz önüne sermek, sergilemek. (Kitap, dergi vb. için) resim çizmek
start learning
illustrate
hayali
start learning
imaginary
hayali, hayal ürünü
start learning
imaginary
yaratıcı
start learning
imaginative
yaratıcı, hayal gücü kuvvetli
start learning
imaginative
istekli, gayretli. Çok iyi, gelişmiş. Keskin, acı
start learning
keen
düşkün, tutkun, meraklı
start learning
keen on
talep etmek, rica etmek, istemek. Çekicilik, çekmek, cezbetmek.
start learning
appeal
zahmetli, zor, yorucu
start learning
laborious
emek, iş gücü, dogum, sıkı çalışmak, uğraşmak, çabalamak, emek harcamak
start learning
labour
dantel, bağ, kordon, (kordonla,şeritle) bağlamak
start learning
lace
kasten
start learning
intentionally
boş, atıl, işe yaramaz. Vakti boşa geçirmek, çalışmamak. (Motor) yavaş çalışmak, boşa dönmek/çalışmak
start learning
idle
boş korkular
start learning
idle fears
boş tehdit
start learning
idle threat
aylak işçi
start learning
idle worker
havacılık, uçak endüstrisi
start learning
aviation
okuma yazma bilmeyen
start learning
illiterate
dürtü, büyük istek. Israr etmek, zorlamak. Israrla anlatmak, önemini belirtmek
start learning
urge
zorba, kabalık yapıp rahatsız etme
start learning
bully
yenilik yapmak, yenilik getirmek, yenileştirmek
start learning
innovate
ile ilgili, ile ilişkili olarak
start learning
regarding to
ilişkin, ilgili, konusunda
start learning
regarding
poz vermek. Soru sormak. Tehlike/sorun/tehdit yaratmak/çıkarmak/yol açmak/neden olmak
start learning
pose
adres, adres yazmak, bir sorunla ilgilenmek, hitap etmek, konuşma
start learning
address
bir sorunu ele almak
start learning
address an issue
söylemek, demek, vurgulamak, görüş, yorum
start learning
remark
sarı saçlı, sarışın
start learning
fair haired
güzel hava
start learning
fair weather
güzel kız
start learning
fair girl
ticaret fuarı
start learning
trade fair
adil sonuç
start learning
fair result
oldukça uzun
start learning
fair tall
taksi çağırmak
start learning
hail a taxi / cab
dolu fırtınası
start learning
hail storm
insanları selamlamak
start learning
hailing people
konuyla ilgili
start learning
regarding to the subject
kasten öldürme
start learning
intentionally murdering
yumurta sepeti
start learning
egg hamper
Egemen devlet
start learning
sovereign state
egemenlik hakları
start learning
sovereignty rights
kusur, bozukluk. Karşı tarafa geçmek, ayrılmak
start learning
defect
kusurlu ürün
start learning
defective product
bilgelik, akıllılık, akıl
start learning
wisdom
Allah vergisi, doğuştan gelen
start learning
innate
engellemek, geciktirmek, mani olmak
start learning
hinder
adil ve tarafsız
start learning
fair and impartial
ana fikir, öz, özet. Bir şeyin özü ana hattı, temeli, esası
start learning
gist
kaçakçılık yapma; yasadışı yollarla mal satma
start learning
trafficking
uyuşturucu kaçakçılığı
start learning
drug trafficking
girişim, teşebbüs. (Yapmaya) cesaret etmek. Tehlikeye atmak, göze almak
start learning
venture
Yakınlarda, civar, çevre
start learning
vicinity
düğüm, budak (ağaç), deniz mili, küme, topluluk
start learning
knot
sadakatsizlik, ihanet
start learning
infidelity
kellesini uçurmak, koparmak, kesmek
start learning
behead
lehine, lehte
start learning
favourably
yüzünden, ...- den dolayı
start learning
due to
ay tutulması
start learning
lunar eclipse
iddia etmek, ileri sürmek. Talep etmek, sahiplenmek, hak iddia etmek. Can almak, cana malolmak
start learning
claim
özellikle
start learning
particularly
belirli, özel
start learning
particular
akıl, idrak, anlayış, zihin
start learning
intellect
yön, bakım, cephe, yüz, görünüş, çehre
start learning
aspect
yükümlülük, sorumluluk. Engel, baş belası, ayak bağı
start learning
liability
tesadüfen, gelişigüzel bir biçimde, rahat bir şekilde,
start learning
casually
mekik, iki yer arasında sürekli sefer yapan yolcu aracı
start learning
shuttles
duygusal, duygulandırıcı, heyecanlandırıcı
start learning
emotive
tugay, ekip, aynı amaçlar için bir araya gelmiş insanlar topluluğu
start learning
brigade
araçlarda ön cam
start learning
windscreen
vay be
start learning
whup
vay be, şaplak indirmek, bozguna uğratmak
start learning
whup

You must sign in to write a comment