Polish Turkish Dictionary

język polski - Türkçe

zegarek in Turkish:

1. kol saat kol saat



2. seyretmek seyretmek


Televizyon seyretmek yerine, dışarıya çıkıp biraz temiz hava al.

3. izlemek izlemek


Kylie Minogue'un konserini izlemek istiyorum.
Filmi izlemek Hindistan'a bir yolculuk yapmak gibi bir şeydir.

Turkish word "zegarek"(izlemek) occurs in sets:

300+ 25.10-01.11.21

4. saat saat


Saat durdu.
Zürih'ten Boston'a uçmak sekiz saat sürer, ancak dönüş için sadece altı.
Ümit; bir saat önce bitirdiğin çikolatalı çörek kutusunun sihirle tekrar dolup dolmadığını kontrol etmek için çılgın bir adam gibi birdenbire mutfağa doğru koştuğundadır.
Bir saat aldım ve ertesi gün onu kaybettim.
O, her gün bahçede iki saat çalışmayı bir kural haline getiriyor.
Alışveriş yapmaya gitmeliyim, bir saat içinde döneceğim.
Benim havaalanı servis otobüsü, saat altıda hareket eder.
Öğle yemeğimi bitirdiğimde, bir saat uzanacağım.
Odalar, ayrılış gününde saat on bire kadar boş bırakılmalıydı.
New York'tan Boston'a gidiş dört saat sürer.
Saat başı haber yayınlıyoruz.
Tom, günde üç saat Fransızca eğitimi almaya karar verdi.
Biz, İngilizceyi haftada üç saat öğreniyoruz.
Öğrencilerin öğlen yemeği zamanı saat on ikiden saat bire kadardır.
Her ne zaman yurtdışına gitsem saat farkı ve ishalden rahatsız olurum.

Turkish word "zegarek"(saat) occurs in sets:

słówka na kartkówkę 1