Korean Turkish Dictionary

한국어, 韓國語, 조선어, 朝鮮語 - Türkçe

평등 in Turkish:

1. eşit eşit


Pastayı eşit olarak paylaşmak zorundasın.
Tüm insanlar özgür, değer ve hak bakımından eşit olarak doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler. Birbirlerine karşı kardeşlik düşünceleriyle davranmalıdırlar.
Eğer tamsayı sadece sıfırdan büyük veya eşit ise tamsayı doğaldır.
Herkesin, hiçbir fark gözetilmeksizin, eşit iş karşılığında eşit ücrete hakkı vardır.
Halkın iradesi kamu otoritesinin esasıdır; bu irade, gizli şekilde veya serbestliği sağlayacak muadil bir usul ile cereyan edecek, genel ve eşit oy verme yoluyla yapılacak olan devri ve dürüst seçimlerle ifade edilir.