Czech Turkish Dictionary

český jazyk - Türkçe

cesta in Turkish:

1. seyahat seyahat


Seyahat acentalarının gelirleri arttı.
Bu yaz Avrupa'ya bisiklet ile seyahat edeceğim.
Seyahat çekiyle ödeyebilir miyim?
Yurt dışına seyahat edersen, genellikle bir pasaporta ihtiyacın vardır
Seyahat etmeyi severim.
Yurt dışında seyahat söz konusu değil.
Seyahat, insanları bilgili yapar.
O, seyahat etmeye alışkındır.
Yurt dışında seyahat şimdi daha popüler.
Seninle seyahat etmek istiyorum.
Ben, makaleyi bir seyahat dergisi tarafından kabul ettirdim.
Yurt dışına seyahat etmek benim en sevdiğim şeylerden biridir.
Zamanda geçmişe seyahat etmenin imkansız olduğu düşünülüyor.
Bir insanı tanımak için, onunla sadece bir hafta seyahat etmelisin.
O en çok seyahat etmekten hoşlanır.

2. yol yol


Kapıyı bulmak için beton yolu takip et.
Çamurlu yol, yeni ayakkabılarımı mahvetti.
Polise yol tarifi sordum.
Yol burada ikiye bölünür.
20. yüzyılın ortalarından beri Pekin'de su kuyusu sayısı önemli ölçüde düşmüş ve yeni yol ve binalar için bir yol yapmak için yıkılmışlardır.
O zaman Kuzey Amerika'da birkaç tane yol vardı.
Bazen çok sayıda sorun ve stres, işi bırakmanıza yol açabilir. Çabucak onunla nasıl başa çıkacağınızı öğrenmeniz gerekir.
Askerlerin gelişi daha fazla şiddete yol açtı.
Yeni kelimeler ezberlemek için iyi bir yol biliyor musunuz?
Şimdi yapabileceğimiz en iyi yol odur.
Plaj hangi yol?
Gabriel Roiter ölçüsünü tanımlamak için daha sezgisel olabilen ikinci bir yol vardır.
Yol üzerinde bir gün senin için iyidir.
Her insan farklı bir yol izlesede, hedeflerimiz aynıdır.
Hangi yol plaja gider?

3. yolculuk yolculuk


O bir yolculuk düşünüyor.
O, yolculuk sırasında kaybettiği yüzüğü buldu.
Amerika'ya bir yolculuk söz konusu değil.
Her zaman birisinin frag-kuyruğunda yolculuk yapmayın.
Uzayı işgâl edeceğimiz ve Ay'a yolculuk yapacağımız gün yakında gelecek.
Filmi izlemek Hindistan'a bir yolculuk yapmak gibi bir şeydir.
O yolculuk için hazırlanmakla meşgul.